4 Eylül 2012 Salı

Güne Seninle Başlamak…



 Güne Seninle Başlamak…

Ne güzel bir duygudur,
alacakarnlığın  ardından
güneşin doğuşunu yakalamak,
ilk vapurun içinde,
dalgaların sesiyle
ayrılırken adadan,
yunuslarla yol almak.

Ne güzel bir duygudur,
kulağımızda eski bir şarkı,
dudağımızda mırıltısı
yudumlarken  birlikte
taze demlenmiş  çayı
ve bölüşürken  poğaçamızı
yaşama tutunmak.

Ne güzel bir duygudur
o vapurda giderken
çalışacak bir işimizin olması,
akşam dönecek bir evin varlığı,
her alınan nefesin sağlığı
gözlerinde sevinç gözyaşları
geleceğe umutla bakmak.
  
Ne güzel bir duygudur
güne seninle başlamak
herkes yatağında uyurken,
kimse bize dokunamazken
sıkıca sana sarılmak
hissetmek elini avucumda
sevdâ'ndan güç kazanmak.

Ne güzel bir duygudur
sonbaharda, ilk baharda
güneşte, karda, lodosta, yağmurda
bir vapur çığlığında
martıların selamıyla
tüm zorluuklara inat
İstanbıl’u yaşamak

14 Ağustos 2012 Salı

DJ Negma Remix

Gotye feat. Kimbra - Somebody That I Used To Know (Istanbul Disco Mafia & NEGMA Remix).

MP3 Download Link:
http://www16.zippyshare.com/v/27088173/file.html

BODRUM'A FARKLI BİR BAKIŞ - KOS ADASI


Yıllardır Bodrum'a giderim Ama hiç Bodrum'a karşıdan bakmamıştım. Tekne turlarıyla gezerken biraz bakar gibi oluyorsunuz ama KOS adasından bakmak, hele başka ülkede olduğumuzu düşünmek çok farklı bir şey.... 

Pasaport'unuz yanınızdaysa içinde de geçerli bir şengen varsa atlayın bir feribota doğru KOS Adası'na...

DJ Negma @ Kuşadası 4 Ağustos 2012


DJ Negma @ Datça 3 Ağustos 2012




İNSANLIK DOĞADAN GELDİĞİNİ UNUTTU

Hatırlıyor muyuz? Biz aslında doğalız. yani topraktan geldik ve yine toprağa gideceğiz. Topraktan gelen şeylerle besleneceğiz, yıkanacağız, su içeceğiz.

Ne kadarına uyabiliyoruz artık. Nekadarına teknoloji ve kimyasal karıştırmıyoruz?

Bu ropörtajı okumadan önce ilk "CİVA" şoku yaşamıştım.

İspanyol bir kiracım bana evi kiralayabilmek için evdeki ve bahçedeki tüm tasarruflu (içi civa dolu) ampulleri değiştirmemi yerine eski Edison ampülleri takmamı istemişti. Ne kadar garip gelmişti oysa bana bu istek o an. Getirdiği eski tip ampüllerle yenilerini değiştirirken 1 tanesi yere düşüp kırıldı ve İspanyok kiracım öyle bir uzaklara kaçtı ki, gülmeden edememiştim. Kendisine öyle bir şaşkın baktım ki bana, "I'm not Crazy Yıldız, please check it out to internet" 

Ertesi günü internetten tasarruflu ampülleri incelerken, Civanın nasıl hayatımızda yer almaya başladığını ve ne kadar tehlikeli olduğunu öğrenmiştim. Tasarruf yapıcaz derken ampüllerle yatak odamıza kadar geldiğini :( Hatta çamaşır makinamızda çamaşırlarımız yumuşacık olsun güzel koksun derken, tüm çamaşırlarımızın içine yerleştiğini...

Şimdi de İndigo Dergisi'nde okuduğum bu yazı ! Süt içiriyorum diye mutlu olduğum çozuğuma neler yaptığımı gösterdi bana. Biz ne kadar şanlı bir nesilmişiz ki kimyasal gübre görmedik, tavuklar kimyasal yem yemedi, süt günlüktü, yoğurt da öyle... Kendi ellerimizle çocuklarımızı zehirliyor muyuz?

Devamı aşağıdaki haberde...

http://indigodergisi.com/2012/08/yavuz-dizdar-ile-sut-ve-sut-urunlerindeki-risk-gdo-ve-kanser/

TEKNOLOJİ ÇOK FAKAT İLETİŞİM YOK!


Nerede olduğumuzu gösteren acı bir gerçek. Bir solukta izledim. Neden smart phone lara hala geçmediğimin en güzel açıklaması. Neden hala Arda ile aramızda teknolojinin olmadığının...

Oğlumla ben teknolıojiyi hala hayatımızda araç olarak kullanıyoruz çünkü amaç değil....

İnsanlar teknolojinin içinde doğal bir canlı olduklarını unuttular. Doğayı gözlemlemeyi, dokunmayı, hissetmeyi, paylaşmayı....

Lütfen herkese paylaşın. Paylaşın ki belki beynimizin bir yerini tetikler...

http://www.ted.com/talks/lang/tr/sherry_turkle_alone_together.html